Erdal Sarızeybek yazdı:
Özal’la başlayıp Erdoğan’la devam eden Türk siyasetinde en çok kullanılan ifade hiç şüphe yok ki ‘Kürt, Kürtçülük, siyasi Kürtçülük, ayrılıkçı Kürtçülük’ kavramlar oldu hala da konuşuluyor. Belki de daha çarpıcı olan, bu ifadelerin ‘terör ve isyan’la yan yana getirilişiydi ki nihayetinde hepsi iç içe geçti ve düşünen akıllar Kürt etnik kimliği üzerinden oynanan oyunları artık göremez oldu.
KÜRT SORUN MU?
Bugün baksanız Kürt’le başlayan her kavram bir sorun olarak karşımıza çıkarılmaya başlandı ama işin gerçeğinde ‘Kürt’ bir sorun değildi, sorunları vardı hala da var ama kimliği bu coğrafyada Türk’e karşı asla bir sorun olarak çıkmadı. ‘Kürtçülük’ de öyle, eğer ki kendinizi bir bütünün bir parçası olarak görüyorsanız, demokrasi ve insan hakları çerçevesinde kendinizi geliştirmek arzu ve isteği neden sorun olsun ki…
Sorun, bu kimliğe siyasi anlam ve hedefler yüklenmek isteyişinde yatıyor. Bu siyasi anlam ve hedefler küresel siyasetle bir araya geldiğinde ise, siyasal Kürtçülük gerçek bir sorun olarak Türkiye’nin karşısına çıkıyor…