Ana Sayfa
16 Aralık 2017 ( 143 görüntülenme )

KONUR VADİSİNİ AĞIR VURDULAR!..

TERÖR KONUR VADİSİNİ AĞIR VURDU

Şemdinli’nin Konur Vadisi Çarçela’nın hemen altında ve gölgesindedir. Konur’un sırtını dayadığı bu dağlarda çok güzel ve güçlü bir su kaynağı vardır. Kaynağın soğuk suları Knur’un içinden geçer, çay olur, Şemdinli Çayı ile birleşir ve Basyan’a dökülür, oradan ta Basra Körfezine kadar uzanır gider. 


Vadinin bir köşesinde yer alan bu su kaynağı, bir zamanlar Kerem’le ayran içtiğimiz yerdir.

Konur bizim, subaşı bizim, Kerem bizim ama Şemdinli çok uzak, öyle uzak ki ‘seslensek bizi duyar mı’ diye bir endişe var yüreğimizde.

Ziyaretçileri bir yana, Konur vadisinin asıl sakinleri bu güzelliği yaşamadı hiç, biz tanığız, ortasındaydı bu cennetin, sahibiydi bu güzelliklerin, ama yaşayamadı. Aslına bakacak olursanız terör bir yana, görmek ve yaşamak bir yana, yiyecek kışlık erzakını bile zor taşırdı bizim vadi. 

Çünkü Beyyurdu geçit vermez, her yağmur ve karda kapanır aylar boyu, ne giden olur ne gelen. Bahçesaray’ı anlatırlar bize hep, yolu altı ay kapalı kalır diye şikâyet ederler, ortalığı birbirine katarlar, peki ya Konur vadisi?

PEKİ YA AKTÜTÜN, DEREYANI, UĞURAÇAN, YEŞİLBAYIR, RAHMETLİ NUMAN’IN KÖYÜ?

Böyle feveran edenler bir de Konur’a gitmeli ve Beyyurdu Gediği’ni bir görmeli! Asıl kapanan yol odur, üstelik bu yol köylere değil yaşama kapanır, bu gedik boğar da boğar bu güzel vadiyi, insanlar nefes alamaz olur. Hiç değilse Bahçesaray’ın Hizan’ı var, bir yanı kapalı olsa da, diğer yanı açıktır, hem gelir hem gider insanlar ama ya Konur? İkinci bir yolu da yok ki gariplerimizin, tek giriş, tek çıkışı var vadisinin, o da kapalı olursa vay haline Kerem’in...

PEKİ YA VADİNİN ÇOCUKLARI? ONLAR NE YAPAR BİLİR MİSİNİZ?

Okul var ama içinde öğrenci yok. Terör var diye okula jandarma sığınırsa karakol diye, ne yapsın öğrenciler, çaresiz. Kaç gece yattık o okulda bilir misiniz, kaç gece ve gündüz? Hiç aklımıza gelmemişti o zamanlar okuldan kışla olur mu diye? Kışlanın okul olduğunu bilirdik ama okulun da kışla olabileceğini düşünmemiştik hiç. Ama olurmuş, okul kışla olurmuş ve asker orada yıllar boyu yatarmış.

İyi güzel de çocuklarımız ne olacak? Kim, nasıl öğretecek tarihimizi, kültürümüzü, ortak dilimiz Türkçe’yi, kim öğretecek demokrasiyi ve insan haklarını? O zamanlar kimse düşünmedi bunu, kimse de sormayınca kaldı öğretmensiz, okulsuz çocuklar bir başlarına.

“KONUR VADİSİ YAPAYALNIZ”


Hâlbuki devlet plan yapmış, program yapmış, bir bölük kondurmuş Konur’a, bir jandarma bölüğü ama bu bölük haritada var ama arazide yok, duvarı var ama karakolu yok, fayansı var ama banyosu yok. Çok bekledi vadidekiler bu bölüğü, özlemle, hasretle çok beklediler ama gelmedi beklenen. İnşaat bitmedi, düşünebiliyor musunuz hala da bitmedi. Kalınca inşaat yarım, telef oldu onca malzeme, gelen çaldı giden çaldı, kendi kendine silindi bu bölük haritadan, araziden ve de akıllardan. Dediğimiz yıllar 92, hala ortada yok vadinin bölüğü. Unuttular, bu vadiyi ve vadinin askerini unuttular...

“BERÇAY AŞKIN ASTSUBAYIN ŞEHİT DÜŞTÜĞÜ YER”

Aradan geçip de yıllar terörist dediklerimiz Konur’a, Aktütün’e bir kez daha saldırınca, ama bir kez, bir kez daha saldırınca, önce altı, sonra 17 şehit verilince, tuttular Berçay’a tabur yaptılar, hemen Aktütün’ün yanı başına, Aşkın astsubayı şehit verdiğimiz sırtlara. Bilemediler ki Berçay’daki tabur vadiye uzanamaz ama vadideki bir bölük Berçay’ı da korur, Aktütün’ü de, bilemediler bu gerçeği. 

Sonuçta vadinin bölüğü yine yok, yine yok... İnanın bize, hala bekliyor Konur vadisi yıllardır gelemeyen bu bölüğü, askerini ve karakolunu. Biliyoruz, bu özlem hiç bitmeyecek onlarda, çünkü vadi demek Konur demektir, Konur ise güvenlik. Hal böyle olunca, bölüğü olmayan vadi kendi okulunu kışla yaptı.

“KONUR VADİSİNİN OKULA İHTİYACI VAR, ÖĞRETMENE İHTİYACI VAR”

Okul kışla olunca, minicik yavrularımız okulsuz kaldı, öğretmensiz kaldı hem de yıllar boyu. Şimdilerde vadiye ilköğretim okulu yapılmış diyorlar, yeni duyduk ama geç kaldık geç! Bir okul yetmez Doğu’ya binlercesi gerek, öğretmen gerek, aydınlanma gerek, açın okullarınızı.

Okul demek devlet demek, bayrak demek, okul demek öğretmen demek, açın okullarınızı, açın kapılarını sonuna kadar ve herkes girsin içeri. Şimdi diyorlar ki Kürtçe ana dil olsun, bu ana dilde eğitim yapılsın! Öyle ya kapatırsanız okulu, öğretmezseniz Türkçe’yi, olacağı budur.

Cumhuriyet kurulalı kaç yıl oldu? 88 yıl. Nasıl oluyor da, Cumhuriyet’in resmi dili Türkçe olmasına karşın, milyonlarca insan Türkçe bilmiyor? Ayağa kalkın artık ayağa, bir seferberlik yapın, kapattığınız tüm okulları geri açın, insanları aydınlatın, demokrasi ve insan hakları nedir, öğretin, öğretin ki insanlar bu kutsal değerlere sahip çıkabilsin!

“TERÖRÜN MERKEZİ KONUR’UN ÜSTÜ: ÇARÇELLA”

Okul derdi bir yana, terörden de çok çekti Konur vadisi, bir gelen vurdu bir de giden. Konur tek başına bir köy değil ki, yanında Uğuraçan var, onun yanında ise Yeşilbayır. Hemen aşağısında Dereyanı var, onun yanında ise Aktütün. İnsanlar yaşıyor bu vadide etrafları terörist dolu olsa da, bizim insanlarımız. Öyle kaderine terk etmek olur mu hiç! 

Çarçele’nin eteğinde ve hemen altındadır bizim vadimiz, köylerimiz, insanlarımız. Şemdinli Çayı’nın hudutlarımızı terk ettiği Basyan’ın da hemen yanı başındadır.

Çarçella’nın yolu Mehendi deresinden, dere ise vadimizden geçer. Basyan’ın yolu Şemdinli Çayı patikasından, bu patika da Dereyanı köyünden geçer. Kamp kurmuş bizim teröristler, hem Çarçella’ya hem Basyan’a, koparamadık bir türlü. 

Vadide askerlerimiz de kol gezemeyince, teröristler kol gezer oldu, bir gelirken vurdu vadiyi hainler, bir de giderken. Çok şehit verdi bu insanlar, kiminin anası, kiminin kardeşi, kiminin oğlu öldü bu mücadelede. Devlet de sahip çıkmayınca, koyunlar gitti, kuzular gitti, yaşam sevincinin yerini ölüm korkusu aldı...

“BU FERYADI DUYUN”

Şimdi sorarım size, baştaki resimde gördüğünüz bu subaşına, kaynağa, pınara nasıl gitsin bu insanlar, nasıl gitsin de “yaşamak ne güzel” desin! Olmayınca devlet, ölüm kol geziyor vadide ölüm ve insanlarımız hep bu endişe içinde yaşıyor. Ne acıdır ki devlet, devleti yöneten siyaset hala duymuyor vadini çığlığını. İmralı’da yatan hainini duyuyor ama vadiyi, bu vadide yaşayan insanlarımızın, koyunlarımızın, kuzularımızın feryadını duymuyor.

Duymamak bir yana, bu insanlarımıza koyunu kuzuyu vermek yerine, yaylayı kuzuya açmak yerine ‘Avrupalı inek’ ithal ediyor bu siyaset, yazık. Ne olacak şimdi bu insanlarımızın hali! Verin, tez elden verin kuzularını bu insanların, çıkarın yaylaya, Geveruk’a, Çarçele’ye, kavuşturun insanlarımızı özlem duyduklara yerlere!

Devlet olduğunuzu gösterin artık, bilmeyenlere, devleti görmeyenlere, tanımayanlara, kafa tutanlara… 

Konur değişmedi hiç, yine bizim Konur ama devlet değişti, artık halkının yanında değil. Yalnız kaldı Konur vadisi, yapayanlız. Devlet olmayınca, teröristler adam oldu, kol gezer oldu, Çarçella’yı mesken tuttu, ne yapsın Konur, ne yapsın Kerem…

Erdal Sarızeybek

Başvuru kitabı:
ÇARÇELLA/ Anadolu’da Ateşle Oynamak

Bunlar da İlginizi Çekebilir

SARIZEYBEK MEDYA

Güncel Haber www.sarizeybekhaber.com.tr
Güncel Araştırma www.bilgeturkstrateji.com
Video Haber www.bilgeturktv.com
Özel Haber www.e-sarizeybek.com
KİTAP www.sarizeybekhaber.com.tr
ÖZGEÇMİŞİ